Her Yeri Karıştıran Selefiler Öylemi !

Her Yeri Karıştıran Selefiler Öylemi ! Daiş fitnesini malzeme yaparak Selefi menheci lekelemeye çalışan medyanın ve hoca kisvesi ile mikrofon tutan kimselerin gözden kaçırdığı veya kasıtlı olarak üzerini örttükleri bir şey var ki o da şudur ;

Evet, Daiş yaptıkları ile İslami davete zarar veriyor. Dünyanın her yerinde Müslümanlar Daiş sebep gösterilerek zulme uğratılıyor. Daiş fitnesinin ehil olan kimseler tarafından Türkiye’de konuşulmasını bizler de tasvib ediyoruz. Zira bizler yaklaşık beş yıl önce işid hakkındaki görüşlerimizi zaten beyan etmiştik.

Ancak, Mecusi Şia’nın nifak ve itikadını da gündem yapmak zorundasınız. Onların da Müslümanlara verdikleri zararlardan, İslam kisvesine büründüklerini aslında İslam ile alakaları olmadıklarını anlatmalı, mazlumlara yaptıkları zulümleri ekranlara yansıtmalısınız. Daiş’in insanları öldürmelerini kınamak zorunda olduğunuz gibi Rafizi, Haşdi Şabi’nin de insanları kestikleri, yaktıklarını, kadınlara tecavüz ettiklerini sürekli gündem yapmalısınız. Ben bunun yeterince yapılmadığı kanaatindeyim.

Daiş olaylarında her haber sitesinin ilk beş veya altı haberi Daiş- Selefilik üzerine yapılıyordu. En meşhur tv kanalları Daiş ve Selefiliği bir gösterip uzun saatler süren programlar yapıyor, aynı görüşte olan şahısları bir araya topluyor ve benzeri görülmemiş şekilde 3-4 saat süren konuşmalar yapılıyordu. Selefilik ile Daiş isminin yan yana zikredilmesi bile izleyicilere verilen subliminal mesajdan başkası değildi.

İstanbul da İslâmî İlimler Araştırma Vakfı (İSAV) tarafından tertiplenen “Tarihte ve Günümüzde Selefilik” konulu sempozyumlar yapılırken, Şiilik göz ardı ediliyordu. Şii itikadına sahip olan kişiler konuşmacı olarak getiriliyor “Selefilik nedir?” Sorusu onlara soruluyor ve onların dilinden Selefiliği tanıtmak ve insanlara öğretmek hedefleniyordu.

Suriye’de mazlum kanı dökenlere, kadınlara tecavüz edenlere karşı koyanlar eli silahlı terörist olarak lanse edilirken “Oradaki Sorunlar Hep Selefiler Yüzünden Çıkıyor” denilerek mazlumun hamisi olan Selefiler hedef tahtası olarak gösteriliyordu.

Afganistan, Pakistan, Bosna, Yemen ve Suriye’de Selefilerin insanları kimin fitnesinden koruduğundan Türkiyeli aydınların (!) haberi bile olmuyordu. Ta ki Haşdi Şa’bi Türkiye’yi tehdit edene kadar !

Humeyni‘nin ” Bizim Türkiye de ki ehli sünnet kardeşlerimizle sorunumuz yok, bizim sorunumuz kendisine ehli sünnet diyen Selefilerle” sözünün ne kadar kasıtlı ve bilinçli olduğunu anladınız mı şimdi !!

Mutasavıflar ve Sünnet İnkarcılarının tenkid odağında bulunan selefi kardeşlerimizin (Ortadoğu’da tekfir inancına sahip olup selefe muhalefet eden, kendilerine mücahid diyenleri kastetmiyorum) neyin mücadelesini verdikleri şimdi anlaşılmıştır sanırım !

(Kendisine Hanefi dediği halde Hanefilikle alakası olmayanlar olduğu gibi kendisine Selefi dediği halde Selefilikle alakası olmayanların da olduğunu, ayrıca onların hatalarını Selefiliğe nisbet etmenin adaletsiz bir yaklaşım olacağını hatırlatmak isterim. )

Haşdi Şa’bi komutanının Receb Tayyib Erdoğan’ı ve Türkiye’yi tehdit ettiği zaman, Sünnileri keseceklerine dair naralar attıkları zaman bizim aydınlar (!) yeni aydınlandılar.

Her Yeri Karıştıran Selefiler Öylemi !İşte Selefiler Afganistan’dan tutun Suriye’ye kadar nerede bir mücadele verdiyse sürekli mazlumları ABD, Avrupa ve ikisinin iş birlikçisi Şia’ya karşı korumak için verdi.

İran Cumhurbaşkanı Ahmedi Nejad bir beyannamesinde ABD’yi Afganistan’a kendilerinin getirdiğini açıkça itiraf etti. Keza Yemen’deki Şiiler sadece Selefileri hedef aldı. ABD’yi Irak’a getiren de Şiilerdi. Zaten yıllar önce ABD, Irak yönetimini Şiilere bıraktı.

Peki Suriye’de ne oldu ! Şia’nın bir mezhebi olan Nusayri mezhebine tabi olan Beşar Esed başı sıkışınca kardeşleri olan Haşdi Şa’bi Rafızilerini Suriye’ye davet etti.

Selefiler Afganistan’dan Suriye’ye kadar sürekli Rafızilerle mücadele ederken onları yardımsız bırakanların utanması gerekirken aksine yıllarca Selefilik zemmedilip Şiilik hakkında tek kelime edilmedi.

Ta ki Şiiler Türkiye’yi de tehdit edene kadar !

Her Yeri Karıştıran Selefiler Öylemi !

Şimdi anladınız mı ortalığı kimin karıştırdığını?

Tabi “atı alan Üsküdar’ı geçtikten” sonra…

Tasavvuf Ehli Selefileri Neden Sevmez?

Cihan Elmas

18.10.2018

You may also like...